1 Mart 2015 Pazar

HAKAN GÜNDAY-AZ

KİTABIN ADI:AZ
YAZARI: HAKAN GÜNDAY
YAYIN EVİ: DOĞAN KİTAP
BASKISI: 2011
SAYFA SAYISI:360
TÜRÜ:Roman
LiSTE FİYATI:25 TL
 
Hakan Günday.
Benim en en en çok sevdiğim ,okurken kendimi kaybettiğim,zekasına hayran olduğum,ne yazsa ne karalasa okumak için bir çok şeyden vazgeçebileceğim ender yazarlardandır. Tanışıp iki kelam edebilmeyi çok çok istiyorum bakalım olur inşallah..
 
Az uzun zamandır kitaplığımda olan bir kitaptı.Okumak için o uygun zamanı bekliyordum.Sonunda o uygun zamanın geldiğini hissettim ve başladım.Daha erken okumadığım için çok kızdım kendime.
 
 
  Nereden başlasam bilemiyorum aslında..
Kapaktan başlayayım ben en iyisi.Kapak tasarımı diğer Hakan Günday kitapları gibi anlayana çok şey ifade ediyor ve kitabın genel konusuyla bütünlük içinde. İllüstrasyonu Emrah Orhun'a ,kapak tasarımı ise Geray Gençer'e ait. Hiç tanımadığım bir yazar olsaydı kapak dikkatimi çekerdi ve satın alırdım diye düşünüyorum.
 
Olaylar isee 11 yaşındaki Dérdanın bir tarikat şeyhinin oğluyla evlenip İngiltereye gitmesi ile başlıyor.Tabi giriş kısmında ilerideki olaylarla ilgili bir kaç bir şey oluyor ama asıl Dérda'nın hayatı evlendirilmesiyle değişiyor.
  
  
 Kitabı okurken tüylerim ürperdi Dérda'nın yaşı ve yaşadıkları karşısında.Kadın cinayetlerinin sıkça yaşandığı günümüzde aslında bir kadının ya da bir  'çocuğun' ruhen gerçek bir ölüm söz konusu olmadan manevi açıdan nasıl öldürülebileceğine, hayatının acımacısızca nasıl katledildiğine şahit oluyorsunuz AZ ile.
Kitapta Derda ve Dérda'nın kesişen hayatlarını ,tesadüflerin yollarını nasıl kesiştirdiğini,ortak acıların aşka nasıl dönüştüğünü, aslında bir insanın tanımadan da  sevilebileceğini, edebiyatın gücünü, kelimelerin sınırsızlığını da görüyoruz.
Edebiyatın gücü ve kelimelerin sınırsızlığı dedim evert çünkü Hakan Günday'ın  çok sevdiğini bildiğim Oğuz Atay'ın dokunduğu,etkilediği,birleştirdiği hayatlardan Derda ve Dérda'nın ki..

Daha fazla konu ile ilgili detay vermek istemiyorum okumayan dostlarım için heyecanı kaçmasın..
 

Dil olarak Hakan Günday'ın klasik dilini görüyoruz kitapta.Okuyucuyla bütünleşen,yormayan,düşündüren,çok karmaşık duyguları bir cümleyle özetleyen ,derin anlamlar içeren kelimeler cümleler.. 
   
Eğer ilk kez okuyacağınız bir yazarsa Hakan Günday başlangıç için uygun bir kitap AZ.Diğer kitaplarına göre daha anlaşılır ,olaylar daha yoğun ya da en azından bana öyle geldi.
 
Sözün özü bu adamın kıymetini bilin alın okuyun kitaplarını.Aynı zamanda Ot dergisinde bir sayfası da var Triyaloglar adında.Oradan da takip edebilirsiniz.
 
Yazımı kitaptan beğendiğim bir kaç alıntıyla bitiriyorum..

''Diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın. Belki de çok az...

O zaman şöyle demeliyim: Seni az tanıyorum... Az...

Sen de fark ettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z.
Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var.

O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında.

Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar.

Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler.

Senin ve benim gibi...''
 
 
 ''Manzaradan değildi cam kenarını sevmesi, yanında bir insan az olması demekti. öğreniyordu. ne kadar az, o kadar iyi."
 
'' Dünyanın en çabuk geçen, geçer geçmez de en hızlı yakalanılan hastalığına sahipti: Umut."
 
Daha fazlası için instagram hesabımda buluşalım mı? :) https://instagram.com/bomfalleralla/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder