18 Temmuz 2014 Cuma

ŞULE GÜRBÜZ-KAMBUR

KİTABIN;
ADI:Kambur
YAZARI:Şule Gürbüz
BASKISI:2011
TÜRÜ:Roman
YAYIN EVİ: İletişim Yayınları

Benden, bana kayıtsız kalınması ile benden nefret edilmesi arasında bir seçim yapmam istense, tereddütsüz, nefreti seçerim, kayıtsız kalınacak bir yanım yoktur. Ve ben söylemek isterim ki, her şey ve herkese kayıtsızım. Değilmişim gibi davrandığım durumlar, yaşıyormuşum gibi yapma zorunluluğumdandır. Bana sorulsa bir gün "Kamburunun düzelmesini mi istersin, yoksa tüm insanların kambur olmasını mı?" diye, herkesi kambur görmek olurdu dileğim. Yerden yüksekliğimin bu gülünç santimleri yüzünden, yaşama da ölüme de sizlerden daha yakınım. Daha sonraları yerimi yadırgamamak için, yükselme isteğini bir türlü anlayamam. Zaten bir portakalın doğusu batısı olduğuna inananlardan değilim dolayısıyla dünyanın da...Bana renk bile sormayın bir beyazdan ya da sarıdan ne anladığınızı bilmeden size yanıt veremem..
                                                                                           ARKA KAPAKTAN ..

Merhabalar..
Şuan bu kitaba nasıl bir giriş yazsam diye kara kara düşünmekteyim aslında.Çünkü defalarca yazıp sildim ne yazsam yetersiz olduğunu düşündüm nedense.Aslında Kambur'u okuyanlar ne demek istediğimi anlamışlardır diye düşünüyorum.Okumayanlarda yazının sonunda az çok zorlanmamın nedeni hakkında fikir sahibi olurlar.


Öncelikle Türk edebiyatı yazarları arasında en  en sevdiğim, kitaplarını okumaktan bıkmayacağım Hakan Günday'ın bir röportajında önerdiği bir yazar ve eseriydi Kambur.Sırf meraktan aldım yani. Ama bir süre elime alamadım , ya kötüyse yani ya etkilenmezsem ya beğenmezsem ya sıkılırsam diye korktum. En nihayetinde uzuuunca bir kitabın ardından soluk olması amacıyla başlama kararı aldım.Soluk olması nedeniyle diyorum çünkü kitabımız 90 sayfacık.


Kitap tür olarak roman diye geçiyor. Ama benim alışkın olduğum roman tarzından biraz farklıydı.Hem konu itibariyle hem de konunun işlenişi itibariyle. Yani kitabın ne belirgin bir karakteri var ne de belirli bir olay örgüsü ve zamanı.İçerikten çok fazla bahsetmek istemiyorum kitabın büyüsünü kaçırmamak için .Ondan dolayı bende bıraktığı etkilere geçeyim.

Hani hayatta bazen cevap veremediğiniz sorular olur, yada bilindik olayları yaşarsınız ama kayıtsızsınızdır farkında değilsinizdir ama aslında rahatsızsınızdır.Yazarda tam da bunları anlatmış. Nefretlerini, hissettiklerini kendi diliyle harmanlamış ve bizlere sunmuş.Çokta güzel yapmış.Çok etkilendim kendimden kesitler yakaladım,üzerinde kafa patlattım , bazen anlayamadım sabahtan akşama kadar düşündüm,o ufak detayları yakaladım anlamlandım..

Okuduktan sonra ufak bir araştırma yaptım . Bulduklarımı sizlerle de paylaşayım.Kambur Şule Gürbüz'ün 1992 de yazdığı ilk romanıymış. 2011 yılına kadar baskısı tükenmiş ve sadece koyu Şule Gürbüz hayranlarının bildiği,kimselerle paylaşamadıkları gizli,büyülü bir metinmiş.2011 yılında İletişim Yayınları tarafından yeniden yayımlanmış.Dikkatinizi çekiyorum yazarın ilk romanı ve bu kadar usta bir dil..

Ben Şule Gürbüz'e dişi Hakan Günday diyorum bu arada kendisini o kadar çok sevdim yani.Normalde kitap tavsiye etmekten çok hoşlanmam önceki yazılarımda da dediğim gibi kitabın okuyucuyu kendisine çektiğine çağırdığına inanırım ama bu kitaba bir bakın derim.Sizlerde kendinizden birşeyler bulacaksınız mutlaka...

TWİTTER HESABIM:https://twitter.com/KucurRabia

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder